28 Haziran 2010 Pazartesi

KÖTÜ MANRAZALAR

Okulu bitirip iş öncesi tatile geldiğimizi yazsak da arılardan kopmak imkansız.. Yalova ya geldiğim andan itibaren bir arı özlemi içinde yanıp tutuşuyorum desek yeridir. Bu gün Kocaeli Karamürsel e daha önce arıcılık yaptığım yere geldim ben yokken çok şeyler değişmiş yapılan yollar yitip giden insanlar bunlardan sadece ikisi gecen senelerde beraber arıcılık yaptığım hasan ağabeyimi ziyaretimde öğrendim ki kovanları bakımızmış hadi gidip sönen kovanları alalım dedi ve çıktık yola.. tabi böle bir şekilde gidince beklentileriniz oldukça farklı oluyor ana arı kaybı güçsüz kışlatma bir sürü sebep geliyor aklınıza koloni sönmesi için .. 9 kovanın 8 i ortak olmasından dolayı hiç bakılmadığı için sönmüş yitip gitmiş eldeki bir koloni ise 8 çıtayı sarar durumda.. Hasan ağabey şikayetçi diğer ortaksa(oda önceden beraber çalıştığımız bir ağabeyimiz her zaman dua ederim arıcılık konusunda beni kızdırıp senden bir şey olmaz okuyamasın diyerek okumama vesile olan değerli insan turan ağabeyim) ona da sorsam eminim oda şikayetçidir arıların sönmesinden .. çok üzücü bu durumu kolonilerin yerinde fotoğraflayamadım ama hasan ağabeyin dükkanına gelip çerçeveleri temizlerken birkaç fotoğraf çekebilmek nasip oldu kardeşimin cep telefonu ile..
Fotoları aşağıda paylaşacağım.. ama bu duruma sebep olanları eksiklikleri yazmak istedim ki arıcılarımız bazı hataları öğrenebilsinler..
Arılığa gittiğimizde arılık direk denizden gelen rüzgara açık olabilecek bir alana kurulmuştu
Arılığın hemen yanında bahçe içerisinde bir başka arılık vardı ki sönen arıların tamamı yağmalanmıştı..
Arılar kıştan çıktıkları gibiydi hiç ellenmemişti..tüm kovanlar 10 çerçeve ve kovan diplerinde bulunan punch ile açılmış havalandırma deliklerinin üzerine gelen çerçeve araları ve kovan uçuşları arılar tarafından propolisle kapatılmış ve hiç ellenmemiş haldeydi.. demek ki kovanlardan hiç çerçeve çekilmemişti.. bahar aylarında …
Tüm kovanlarda ne daraltma vardı nede başka bir uygulama.. kovan üzerlerinde örtü tahtası ve üzerinde plastik şerbetlik bulunuyordu .. sadece besleme mi yapılmıştı acaba….
Sonuç olarak tüm çerçeveler yağmalanmış.. ve her biri petek güvelerinin istilasına uğramıştı..
bu üzücü durum bize gösteriyor ki arıcılık ta ortağım yapıyor bu işi ben yapmasam da olur .. bu gün işim var yarına bırakayım .. ya ne olacakki kara kovan gibi yaşasın çalışsın arılar ben balımı satayım.. yada Ahmet abi benim arıma bir bakıver senin bahçen kenarında zaten.. gibi düşünceler yada beklentiler insanları üzüyor ve zarara sokuyor ayrıca yok olup giden kolonilerde cabası ………..